24 Şubat 2013 Pazar

YEREBATAN SARNICI



YEREBATAN SARNICI
In the middle of the historical peninsula, the Basilica Cistern, Byzantine Emperor in 542 AD Justinian (527-565) built by the Great Palace to meet water needs. Due to the grandeur of the marble columns rising out of the water by the public is also referred to as the Basilica Cistern. Foreign sources, the Basilica (Basilica), it is claimed that the name of Basilikası'ndan Ilius located near the cistern.

Basilica Cistern, a huge building covering an area of ​​9800 m2. Here are 336 columns, each 9 meters high. These columns are planted at regular intervals, constitute 12 rows to 28 units in each row. Rising in the water columns of a vast forest and as soon as the visitor affects the cistern.

Two columns in the northwest corner of the cistern under the two Medusa heads used as a base is one of the masterpieces of the art of Roman sculpture. Medusa'yla based on the many legends about the mythology makes it even more mysterious cistern. According to a myth of the underworld female monster Medusa is one of the three Gorgonadan. These three sisters and his ministers only positive yılanbaşlı Medusa has the power to turn to stone. At the time, major structures, and special places in order to protect from evil pictures and statues put into the heads of Gorgona Medusa, supposedly placed this in mind, here. According to another rumor Medusa black eyes, long hair and a girl with nice body boasted. Perseus, son of Zeus loves for a long time. In the meantime, the Athene Perseus and Medusa jealous of loving. To do this, Athene, Medusa's hair, puts a terrible form of snakes. Now you lookin 'at Medusa whom, no one looked at the stone is cut. Then Perseus forward to seeing him in this way, thinking of Medusa's head breaks the enchanted head, grabbed the win many battles enemies by turning to stone. After this vakıadan Medusa kabzalarına old Byzantine sword and said it was committed in the column bases and the side opposite.

Various repairs to the present cistern has been installed. Repair of the cistern, which was restored twice, the first period of the Ottoman Empire III. Ahmet time (1723) was built by architect Mehmet Aga in Kayseri. Sultan Mehmed II in the second repair. Abdulhamid II (1876-1909) was timely. Period of the Republic of the cistern cleaned by the Municipality of Istanbul in 1987 and opened to the public by making a trip to the platform. Again in May 1994 was a big cleaning and maintenance.

Other programs of this mysterious space which is an integral part of Istanbul, keep up to date Dutch Prime Minister Wim Kok, former U.S. President Bill Clinton, former Foreign Minister Lamberto Dini Italian former Prime Minister of Sweden, and Austria's former Prime Minister Göran Persson'a Thomas Klestil ' up to many people was a guest.

Currently, affiliates of the Istanbul Metropolitan Municipality Culture Inc. operated by the Basilica Cistern, besides being a museum is home to many national and international events.


Tarihî Yarımada'nın ortasında bulunan Yerebatan Sarnıcı, M.S 542 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus (527-565) tarafından Büyük Saray'ın su ihtiyacını karşılamak üzere yaptırılmıştır. Suyun içinden yükselen mermer sütunların arasındaki ihtişamından dolayı halk tarafından Yerebatan Sarayı olarak da anılmaktadır. Yabancı kaynaklarda geçen Basilika (Basilica) isminin ise sarnıcın yakınında bulunan Ilius Basilikası'ndan geldiği rivayet edilir.

Yerebatan Sarnıcı 9.800 m2'lik bir alanı kapsayan dev bir yapıdır. Burada her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunmaktadır. Belirli aralıklarla dikilen bu sütunlar, her sırada 28 tane olmak üzere 12 sıra meydana getirirler. Suyun içerisinde yükselen bu sütunlar uçsuz bucaksız bir ormanı hatırlamakta ve ziyaretçiyi sarnıca girer girmez etkilemektedir.

Sarnıcın kuzeybatı köşesindeki iki sütunun altında kaide olarak kullanılan iki Medusa başı Roma Çağı heykeltraşlık sanatının şaheser örneklerinden biridir. Medusa'yla ilgili mitolojiye dayandırılan birçok efsane bu sarnıcı daha da gizemli kılar. Bir söylenceye göre Medusa yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç Gorgonadan biridir. Bu üç kız kardeşten yalnızca yılanbaşlı Medusa olumludur ve kendisine bakanları taşa çevirme gücüne sahiptir. O dönemde büyük yapıları ve özel yerleri kötülüklerden korumak amacıyla Gorgona kafalarının resim ve heykellerinin konulduğu, Medusa'nın da bu düşünceyle buraya yerleştirildiği zannedilmektedir. Bir başka rivayete göre Medusa siyah gözleri, uzun saçları ve güzel vücudu ile övünen bir kızdı. Uzun zamandan beri Zeus'un oğlu Perseus'u sevmektedir. Bu arada Athene de Perseus'u sevmekte ve Medusa'yı kıskanmaktadır. Bunun için Athene, Medusa'nın saçlarını korkunç yılanlar biçimine sokar. Artık Medusa kime baksa, baktığı kimse taş kesilir. Daha sonra onu bu biçimde gören Perseus heyecanla Medusa'nın büyülendiğini düşünerek başını keser, başını eline alıp düşmanlarını taşa çevirerek birçok savaşlar kazanır. Bu vakıadan sonra Medusa'nın eski Bizans'ta kılıç kabzalarına ve sütun kaidelerine ters ve yan olarak işlendiği söylenmektedir.

Sarnıç kurulduğundan günümüze kadar çeşitli onarımlardan geçmiştir. Osmanlı İmparatorluğu Dönemi'nde iki defa restore edilen sarnıcın ilk onarımı III. Ahmet zamanında (1723) Mimar Kayserili Mehmet Ağa tarafından yaptırılmıştır. İkinci onarım ise Sultan II. Abdülhamit (1876-1909) zamanında olmuştur. Cumhuriyet Dönemi'nde de sarnıç 1987'de İstanbul Belediyesi tarafından temizlenerek ve bir gezi platformu yapılmak suretiyle ziyarete açılmıştır. 1994 Mayısı'nda yeniden büyük bir temizlik ve bakımdan geçmiştir.

İstanbul gezi programlarının ayrılmaz bir parçası olan bu gizemli mekâna, bugüne kadar ABD eski Başkanı Bill Clinton'dan tutun Hollanda Başbakanı Wim Kok'a, İtalyan eski Dışişleri Bakanı Lamberto Dini'den İsveç eski Başbakanı Göran Persson'a ve Avusturya eski Başbakanı Thomas Klestil'e kadar birçok kişi konuk oldu.

Hâlihazırda İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür A.Ş. tarafından işletilen Yerebatan Sarnıcı, müze olmanın yanında ulusal ve uluslararası birçok etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder